Kundak | Konular | Kitaplar

Berika.Net - Kundak

Berika.Net - Kundak sayfası

OKUL ÇOCUKLARI VE BULAŞICI HASTALIKLAR


Uzmanlar, «Okul döneminde çocuklar, bulaşıcı hastalıklarının tehdidi altındadır. Gereken tedbirler alınmadığı, dikkatli davranılmadığında sık sık hasta olurlar» diyorlar ve şu ikazı yapıyorlar :

SAĞLIK DÜŞMANI SİGARA

Dünya Sağlık Teşkilâtı, çok önemli bir halk sağlığı problemi haline gelmiş olan sigara salgını konusunda başarılı ve kalıcı sonuçlar alınması nın ancak hekimlerin konuya sahip çıkmasıyla mümkün olabileceğini belirterek bilgilerle ikazda bulunuyor:
Sigara: Tüm kanser çeşitlerinin yüzde 33'ünden, akciğer kanserlerinin yüzde 90'ından, solunum yollarının kanser dışı hastalıklarının yüzde 75'inden, kalp damarları hastalıklarının yüzde 25'inden sorumludur.

ÇOCUKLARDA ŞAŞILIK


Şaşılığın sebebi bulunduktan sonra, hastaya sebebe bağlı tedâvi uygulanmasının önemli olduğunu ifade eden Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Ana Bilim Dalı öğretim ' üyesi Doç. Dr. Mahmut kaşkaloğlu, şöyle dedi:
"Şaşılığın derecesine göre cerrâhi müdâhale ya da optik âletlerle bu kusur düzeltilebilir.

SOLAKLIK

Sağ el yerine, sol eli kullanma alışkanlığına verilen ad. iki elini aynı derecede ustalıkla kullanabilen Şahısların miktarı oldukça azdır. İnsanların birçoğu çoğu işlerinde sağ, bazı işlerinde de sol ellerini kullanmayı tercih ederler. Genellikle sol elini kullananların sayısı azdır. İşte bu kişilere «Solak» ismi verilir.

Sigara İçen Anne Çocuğunu Öldürüyor

Yapılan istatistiklere göre sigara içen anneler, içmeyenlere kıyasla daha çok çocuk düşürüyor ve daha sık erken doğum yapıyor. Ayrıca sigara içen annelerin bebeklerinin ağırlıkları normalden %7-8 daha az oluyor ve üçte biri doğduklarının ilk günlerinde veya ilk haftalarında hayata veda ediyor.

SİGARANIN SEBEP OLDUĞU HASTALIKLAR


Devamlı sigara içilmesi, deri yapısını bozmakta, kırışıklıklara yol açmaktadır. Bunun yanında dişlerin sararmasına ve kararmasına, tırnaklarda düzensizliğe de yol açmaktadır.

SÜNNETE GÖRE ÇOCUK OYUNU

Resûl-i Ekrem (s.a.v.) «Çocuğu olan onunla çocuklaşsın» buyurarak bütün babalara çocuklarını bizzat eğlendirmelerini emreder. Rivâyetler, Hz. Peygamberin, Ashâb'a karışa râic onlarla şakalaşıp latifeler yaptığı gibi, onların çocuklarıyla da oynadığını tasrih etmek tedir. Kendi terbiyesinde bulunan torunlar: Hz. Hasan, Hz. Hüseyin ile Hizmetine bakan Hz. Enes gibi yakınlarını, çocuklarla oynamak üzere sokağa salarak başka çocuklarla oynamaya teşvik ettiği gibi, yolda oynar rastladığı çocuklara da selâm vererek iltifatta bulunmuş, torunu Hz.

SÖZÜN ÖNEMİ VE ÖLÇÜSÜ

Söz, insanın içinde saklı duyguların ve gizli Kuruntuların tercümanıdır. Ağızdan çıkan söz yakalanmaz, geriye çevrilmesi de mümkün olmaz. Onun için akıllı kimseye yaraşan, dilini tutmakla söz sürçmelerinden sakınmak, zarar doğuracak düşüşlerden korunmaktır. İnsan konuşmadığı zaman durum daima lehinedir. Fakat konuşunca ya lehine olur yahut aleyhine olur. Sevgili Peygamberimiz (S.A.) Hz, Muaz (R.A.)'a şöyle buyurmuştur:
«Ey Muaz! Sen sustuğun müddet selâmettesin. Konuştuğun zaman aleyhine olur veya lehine olur.»

AVUCUNU YALAMAK


Umduğumuz-beklediğimiz bir nimet ele girmediği zamanlarda söylediğimiz bu, "Avucunu yalamak" tâbiri, eskiden kadınlar arasında yaygın iken, bilâhare çıkış noktası unutulup, erkekler tarafından da kullanılır olmuştur.

TELEVİZYON ÇOCUKLARI

Hani çocuklara sorarlar, Babanı mı, anneni mi çok seviyorsun? diye. Çocuk ne diyeceğini bilemez..
İşte böyle bir soru. Amerika'da yapılan bir araştırma sırasında çocuklara, «Babanı mı yoksa televizyonu mu çok seviyorsun?» şeklinde yöneltilmiş. Çocuklardan yüzde 32'si «televizyonu» karşılığını vermiş. Bir bölümü kararsız kalmış, bir bölümü de «babamız» demişler...
İlginç örnekler
Buna benzer bir araştırma Federal Almanya'da da yapıldı ve sonuçları geçenlerde açıklandı. Televizyon nun çocuklar üzerindeki etkisini araştıran Profesör Heribert Heinrichs, ilginç örnekler sergiledi :

UZUN TIRNAKLAR MİKROP SAÇIYOR


Uzmanlar iyi temizlenmeyen tırnakların çevreye mikrop saçabileceğini, Özellikle küçük çocuğu olan kadınların uzun tırnaktan kaçınmaları gerektiğini belir-terek şunları söylüyor :
«Uzun tırnaklar bir çok mikrobu barındırır. Küçük çocuklu kadınların ise bebeğin sağlığını düşünerek tırnak uzatmaktan kaçınmaları gerekir.»

YANLIŞ BİR ADET: EVDE KÖPEK BESLEMEK..


Prof. Dr. Fevzi Samuk, "Evde köpek beslemek Batı taklitçiliğidir" dedi. Cemiyetimizde insana verilmeyen sevginin; kediye, köpeğe vs hayvanlara verildiğini bildiren Prof. Samuk, sözlerine şöyle devam etti:
"Bizim örfümüzde hayvan sevgisi de, hayvan bes lemek de vardır. Meselâ ata, eşeğe,' köpeğe itibar da vardır. Ama yerli yerince..

ÜÇ BEYAZ, BEBEKLERE DE ZARARLI

Orta yaşın üzerindekilere sağlık açısından mahzurlu olduğu bilinen "üç beyaz"ın; yani un, tuz ve şekerin, bebeklerin sağlığına da olumsuz yönde tesit ettiği belirtilerek aileler uyarıldı.
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Hastalıkları ve Sağlığı Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Cihangir Özkınay, yaptığı açıklamada; günümüzde ailelerin, bebeklerini ekseriyetle un ve şeker ağırlıklı gıdalarla besleme yolunu seçtiklerini belirterek "Bu beslenme alışkanlığı da, ileri yaşlarda şeker hastalığı, şişmanlık, yüksek kolestrol ve buna bağlı hastalıkların oluşmasına sebep oluyor" dedi.

YOĞURT DEYİP GEÇMEYİN


Sütün fermantasyonu sonucu meydana gelen yoğurdun, bazı yönlerden taze sütten daha üstün olduğu anlaşılmıştır.
Laktik asit yönünden zengin olan yoğurt, bağırsaklarımızın asit ortamını koruyarak zehirli maddelerin atılmasına yardımcı olur.

Tadı süt tadından çok daha farklıdır. Bu sebeple sütü sevmeyenler bile yoğurdu severler. Besleyici özel likleri açısından da sütten üstündür. Proteini bol, B vitaminleri, madensel tuz, kalsiyum ve fosforu zengindir.

ŞEKER ALIŞKANLIĞI


Birçok araştırmacı, şeker kullanımının öteki alışkanlıklar gibi psikolojik bir problem olduğunu, daha çocukluk yıllarında geliştiğini savunmaktadır. Şeker alışkanlığımız daha doğduğumuz gün başlıyor. Anne sütü varken, bebek tatlıyı sever diye şekerli su ile beslemeye başlıyor, daha sonra da her ek gıdayı bol şekerli sunmaya devam ediyoruz. Yaramaz çocuğu sakinleştirmek isterken de, uslu torunumuza teşekkür ederken de, şekeri kullanıyoruz.