Kundak

23 Şubat cumartesi akşamı yayınlanacak olan Yetenek sizsiniz Türkiye programı için Türkiye ye İstanbula gelip konser verecek olan Gangnam style şarkısı ile dünyayı kasıp kavuran psy Gangnam style şarkısını ve özel hayatını verdiği ropörtaj ile anlattı..Psy iTunes’da 31 ülkenin müzik listelerinin ilk sırasına yerleşti… YouTube’da 2012’de en fazla beğenilen video olarak Guinness Rekorlar Kitabı’na girdi. YouTube tarihinde 1 milyar izlenmeyi geçen ilk video olan Gangnam Style, MTV Avrupa Müzik Ödülleri 2012’de de ‘En İyi Video’ dalında ödül kazandı. Peki biz ne zaman, “Evet ya, bu şarkı gerçekten fenomen olmuş!” dedik?

4 yaşındaki bebekler bile, bu komik at dansını yapmaya başladığı zaman. Tüm dünyada 7’den 70’e herkes ‘Gangnam Style’ dansçısı kesildi! Bu nasıl bir şeydir ki, bir şarkı besteliyorsun, bir de eğlenceli dans attırıyorsun ve bir milyar insan seni izliyor! İnsan kafayı yemez mi? Yemiş gibi görünmüyor PSY! Sorulara gayet mütevazı cevaplar veriyor.

Şarkısı gibi kendisi de dünya çapında bir fenomen oldu ama onun ifadesiyle ‘tesadüfen’ oldu. En tatlı haliyle, “Benim bir dahlim yok” diyor: “Bu şarkıyı fenomen haline getiren ben değilim, insanlar!” Müzik kariyeri boyunca yüzüne çok kapı kapanmış. Ama sonunda şans ona gülmüş. Hem de ne gülmek, dünyanın en popüler adamı o şu anda… Gerçi, bir daha böyle büyük bir başarı yakalayabilir mi o da tartışılır. Bekleyip, göreceğiz. Ama önce 22 Şubat akşamı Tepebaşına’a gideceğiz. İstanbul Blue Night ile ilk kez Türk hayranlarıyla buluşacak olan PSY, herkesi saat 21.00’de Tepebaşı’na bekliyor. Acun’un programına da çıkacak… Tepebaşı’na gidemeyenler, televizyon başına!



Müzik genlerinizi kimden aldınız?

Kimseden! Keşke öyle bir avantajım olabilseydi. Ailem o kadar muhafazakârdı ki, müziğe âşık olabilecek, müzikle ilgilenebilecek bir tek ben vardım. Onlarla göre müzisyenlik delilik…

Peki müzisyen olmaya ne zaman karar verdiniz?

Şöyle bir gerçek var: Hiçbir zaman muhteşem bir şarkıcı değildim, olamadım. Ama bitmez tükenmez bir müzik tutkum vardı. Ortaokuldayken, Amerikan rap müziğini dinlediğimde kendi kendime dedim ki, “Oğlum, şarkıcı olabilmem için hala bir şansın var!” Üniversite eğitimi için Amerika’ya gittiğimde, beste yapmaya ve müzik sektöründe çalışmaya başladım.

Lüksle dalga geçiyor

‘Gangnam Style’ ‘Güney Kore’nin Manhattan’ı olarak bilinen Gangnam semtini de meşhur etti. Semt, sakinlerinin yüksek gelir seviyesi nedeniyle Türk basınında da ‘Seul’ün Nişantaşısı’ olarak nam saldı. Ortalama daire fiyatları 700 bin dolardan başlıyor. Bu rakam, Güney Kore’de ortalama bir ailenin 18 yıllık gelirine denk geliyor. Semt, özellikle Batı’da eğitim almış, Güney Koreli gençlerin favorisi durumunda. PSY, şarkısına çektiği videoda Gangnam’da yaşanan lüks ve şatafatlı yaşama duyulan özentiyle dalga geçiyor. Zaten şarkının klibinde de Gangnam’da yaşayan aşırı derecede sonradan görme bir zengini canlandırıyor.

Sizi kim keşfetti?

Belli bir kişi yok! Beni insanlar keşfetti! Zaten bana destek olan da olmadı. Ne kadar çok müzik şirketi tarafından reddedildiğimi söylesem inanmazsınız. Her kapı yüzüme kapanıyordu. O yüzden de kendi müziğimi kendim yapmaya karar verdim.

Yani besteci olmak için mi yola çıktınız?

Aynen. Besteci olmak istiyordum, şarkıcı değil. Şarkılarımı da Kore’deki bütün müzik şirketlerine satmaya uğraştım. Ama bir kişi bile ilgilenmedi. “Madem kimse benim şarkılarımı söylemek istemiyor, o zaman ben söylerim!” dedim. Müzik kariyerim boyunca, inanılmaz çok zorlukla karşılaştım. Ama kendime ve müziğime inancım hiç bitmedi, geçmedi. Reddedilmek de beni kamçıladı. O gün değilse bile, bir gün başarılı olacağıma inanıyordum. Bir şekilde bunu hissediyordum.

BOSTON ÜNİVERSİTESİ’NDE DERSLER ERKEN BAŞLADIĞI İÇİN YETİŞEMİYORDUM

Müzik dünyasına yolculuğunuz tam 12 yıl önce başlıyor. 12 yıl boyunca, hiç bugünün hayalini kurmuş muydunuz?

Günün birinde başarılı olacağıma inancım tamdı. Başarılı bir sanatçı olabilmenin hayalini de kurmuştum. Ama bu kadarı aklıma bile gelmemişti! ‘Gangnam Style’ın dünya çapında bir fenomen olacağını rüyamda görsem inanmazdım!

Boston ve Berklee üniversitelerinde okuma amacınız neydi?

Önce Boston Üniversitesi’ne girdim ama dersler sabah çok erken saatte başladığı için yetişemiyordum. Onun yerine, müzik okumak ve besteci olabilmek için Berklee’ye geçiş yaptım.

Ama Berklee’yi de bıraktınız sonunda. Mecburiyetten mi yoksa sizi kesmediği için mi?

Yaratıcılığın okulda öğretilemeyeceğine inandığım için bıraktım. Kendi müziğimi yapmak için Kore’ye geri döndüm.

Tarzınız her zaman rap’miydi?

Hayır, ülkemde sadece rapçi olarak tanınmıyorum. Farklı tarzda şarkılarım var. Rap de balad da...

EKONOMİ KÖTÜYE GİDİYORDU, HAVA BUNALTICI SICAKTI, İNSANLAR EĞLENSİNLER DİYE GANGNAM STYLE'I YAPTIM

Gangnam Style’ı yapmaya ne zaman, nasıl karar verdiniz?

‘Gangnam Style’, benim Kore’deki altıncı albümümden bir single. Şarkıyı 2012 yazında yapmıştım.

Düşünerek ve planlayarak mı yarattınız yoksa tamamen spontane mi gelişti?

O zamanlar, Kore’de ekonomi kötüye gidiyordu ve hava aşırı sıcaktı. Herkes bunalmıştı. İnsanları, endişelerinden uzaklaştıracak ve eğlendirecek bir şarkı yapmak istedim. İstedim ki, videosu da komik olsun. İzlerken mutsuz mutsuz oturmasınlar. Kalksınlar dans etsinler, neşelensinler, yeniden enerji dolsunlar…

O zaman bu şarkıyla iletmek istediğiniz herhangi bir mesaj yoktu yani…

Hayır. Tek amacım insanları eğlendirebilmekti. ‘Gangnam Style’ın herhangi gizli bir anlamı yok. Gündüzleri sakin ama geceleri çıldıran Seul’de bir sokağının adı. Ben de bu hissi veren bir şarkı yapmak istedim.

Her şey mi size ait? Sözler, beste?

Evet evet, 12 yıldır böyle. Şarkılarımı ve bestelerimi ben yapıyorum.

Peki ya o klip? Onu da mı siz tasarladınız?

Pek çok Koreli klip yönetmeniyle çalıştım. Amacımız, klipteki asansör sahnesi gibi absürd, komik, eğlenceli sahneler yaratmaktı. Çekerken biz de çok eğlendik.

Koreografi kime ait?

Kafamdakini gerçekleştirebilmek için haftalarca gece gündüz çeşitli koreograflarla çalıştık. Hepsi son derece profesyonel insanlar. İtiraf etmem gerekiyor ki, bütün hayvan figürlerinin, denedik, sonunda atta, at dansında karar kıldık. En komik ve eğlenceli olan oydu.

Yeryüzünde bundan çok izlenmiş bir klip yok. Bir milyardan fazla insan izledi. Bu sonuç sizi, de şaşırttır mı?

Hem de nasıl! Ben sadece Korelileri eğlendirmek için bir şarkı yapmıştım. Aklıma bile gelmiyordu başka milletten insanların da seveceği. Hissedemedim. Öngöremedim. YouTube’a klibi yükledim, bu sonuca, bu ilgiye ben de çok şaşırdım. Millet bayıldı. Hatta bu bayılma işi çılgınlığa dönüştü.

Peki neden bu kadar fenomen olduğunu siz açıklayabiliyor musunuz?

Şu kadarını söyleyebilirim, benim bir dahlim yok. Bu şarkıyı fenomen haline getiren ben değilim, insanlar. Ben bunun için bir şey yapmadım. Tek derdim eğlenceli bir şarkı, eğlenceli bir dans ve klip yapmaktı. Dünya çapındaki başarı, onu izleyenlerin ve dansı öğrenip her yerde uygulayanlarındır.

Şimdi gelelim en acı soruya: Bu başarı, kalıcı olacak mı? “Bir kere yaptım, bir daha yaparım” diyor musunuz?

Evet haklısınız, üzerimde çok baskı var gelecek single ve klip için. Ne söylesem yalan. Elimden geleni yapacağım. Sonuçları hep birlikte göreceğiz.

Neden bir milyar insan sizce bu klibi izledi? Makul bir açıklamanız var mı?

Ortada tuhaf bir durum var. 7’den 70’e herkes bu komik dansı yapıyor. Üstelik Korelilerin dışında kimse ne söylendiğini bilmiyor. Bu şarkının tek kelimesini bile anlamayanlar için üzgünüm.

İlk albüm: Tuhaf ve uygunsuz

YouTube’da toplam 1 milyar 320 milyon kez izlenen Gangnam Sytle’ın müzik listelerinde bir numara olduğu bazı ülkeler: ABD, İngiltere, Belçika, Brezilya, Kanada, Şili, Danimarka, Finlandiya, Yunanistan, Meksika, Hollanda, Yeni Zelanda, Peru, Hong Kong, Malezya, Filipinler, Singapur, Tayvan, Tayland...

Bu kadar büyük bir başarı sizi şımartır mı dersiniz?

Yok canım. Ama yeni bir şarkıyla bu başarıyı yakalamaya çalışacağım.

Hayata bakışınız değişti mi?

Hayır dünyaya bakışım değişmedi. Ama dünyanın en şanslı adamlarından biri olduğumu düşünüyorum! Konserler için bütün dünyayı gezmeye başladım. Dünyanın her köşesinden konser teklifleri yağıyor. Bu şarkı böyle eşsiz bir şeye sebep oldu. Düşünsenize, şimdi de Türkiye’ye geliyorum. İstanbul’u hep merak ederdim.

AYŞE ARMAN / HÜRRİYET